Müzisyenlerle Sohbet Bölüm 9 – Hazal Hasırcıoğulları

Çok sevdiğim arkadaşım ve saygı duyduğum genç piyanistlerimizden Hazal Hasırcıoğulları’nı bu seriye eklememek olmazdı. Karşınızda Hazal ile birlikteyiz. Bu genç piyanistimizi dikkatle okumanızı ve takibe almanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Dilerseniz sizleri Hazal ile yaptığımız söyleşi ile yalnız bırakayım.
SÖYLEŞİ
1-) Hazal hoş geldin! En son çok uzun zaman önce konuştuk, seninle tekrar görüşmek ve bir müzik sohbetinde bir araya gelmek çok çok güzel. Müzisyenlerle Sohbet programlarının klasiğidir biliyorsun, bize kendini tanıtır mısın? Hazal Hasırcıoğullar kimdir? Müzikle nasıl tanıştın, ne zaman tanıştın? Kimlerle, nerede çalıştın? Neden piyano çalıyorsun? Bize detaylı bir özet verir misin?
- Merhaba Ayberk, bu harika serinin bir parçası olmaktan çok mutluyum, öncelikle teşekkür ederim. 4 yaşında amcam ve babam ile başladığım müzik serüvenime hala devam etmekteyim. 2013 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı sınavlarına girdim ve kazandım; konservatuvar hayatım bu şekilde başlamış oldu. Aynı zamanda TRT Ankara Radyosu TSM Çocuk Korosu’ndan mezun oldum ve birkaç yıl sonra TRT Ankara Radyosu ÇSM Gençlik Korosu’na başladım. Kendimi geliştirmek için müziğin her alanında var olmaya çalışıyorum. Koroda şarkı söylemek, oda müziği grubunda yer almak, orkestranın bir parçası olmak, bir müzisyeni her açıdan geliştirebilecek büyük etkenlerdir. İmkanım oldukça da aktif olarak ustalık sınıflarına katılıyorum. Bu sayede çok özel ve önemli sanatçılardan yorum alarak gelişimime yön vermeye çalışıyorum.
2-) Ustalık sınıfı tecrübelerin de bir hayli geniş. Başta devlet sanatçımız Gülsin ONAY olmak üzere Francesco LIBETTA, Konstanze EICKHORST, katıldığın konserler sayesinde Orhun ORHON, Burak TÜZÜN, Barış DEMİREZER ve Rengim GÖKMEN gibi büyük şeflerimizle de çalışma şansı bulmuşsun. Tüm bu deneyimlerinden bahsedecek olursak, Hazal’ı nasıl etkiledi bu insanlar? Farklı şeflerle çalışmanın
sende yarattığı farklar nelerdir? Gümüşlük Festivali’nde katıldığın ustalık sınıflarının sendeki yeri nedir? Bize bu deneyimlerinden bahseder misin lütfen?
- Öncelikle Gümüşlük Festivali’nin yeri bende çok ayrı. Öyle bir atmosferi var ki, saatlerin müzikle birlikte akıp gittiği bir yer. Orada çok önemli piyanistler ile çalıştım ve birçok farklı sanatçı ile sohbet etme fırsatı buldum. Çalıştığım her bir piyanist bana bambaşka fikirler kattı, onlarla müziğin tüm yönlerini konuşmak inanılmaz bir deneyimdi. Orkestrada çalmayı çok seviyorum ve bu sayede müziğine değer verdiğim çok özel şeflerle çalışabildim. Onlarca insanın hiç konuşmadan müzik aracılığıyla iletişim kurabilmesi bana hala çok ilginç geliyor, bu zamana kadar yüzlerce konsere gitmiş ve onlarca konserde yer almış olmama rağmen bu hiç değişmedi.
3-) 2022 yılının mayıs ayında “Genç Solistler Konseri” kapsamında Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası ile W.A. MOZART’ın 21. Piyano Konçertosu’nu seslendirmişsin. Bu senin bir solist olarak seslendirdiğin ilk büyük çapta eser miydi merak ediyorum. Bu konser nasıl geçti? Nasıl geri dönütler aldın? Ayrıca neden bu konçertoyu tercih ettin onu da merak ediyorum. Gerçekten çok güzel bir konçerto, çok dinamik ve ikonik. Benim en sevdiğim bölüm sanırım 3. bölüm ya. Senin tercihin nedir?
- Benim ilk solist olarak çaldığım orkestra deneyimimdi. Mozart’ın en sevdiğim piyano konçertosu olduğu için çalmak istemiştim, Sanem Hoca ile çok verimli ve eğlenceli geçen 5 aylık bir çalışmanın ardından Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası ile çaldım. O konçertonun yeri bende çok ayrı, eseri çalışmaya başladığım ilk günden beri her pasajında bambaşka hikayeler biriktirdim ve eserin her provasında birçok farklı anım oldu. Çok uzun süredir hiç sahne ya da sınav korkusu yaşamamıştım, orkestra ile yapacağım ilk prova anına kadar… Hem olmak istediğim yerdeyim hem de sanki hiç bilmediğim bir yerde, denizin ortasındayım. Çok değerli şef Burak TÜZÜN yönetiminde ve güzel geçen 3 prova sonrasında keyifli ve unutamayacağım güzellikte bir konser oldu. Orkestrada ise çok kıymetli sanatçı hocalarım ve desteğini sonsuz hissettiğim çok değerli arkadaşlarım yer alıyordu; provalarda ve konser anında göz göze geldiğim zamanlarda gülümsemeleri ile enerji verip, motive ettiler ve o an bunun gerçek bir ekip işi olduğunu daha iyi anladım. Orkestra ile uyum ve eser yorumumla ilgili çok güzel yorumlar aldım, konserden sonra kuliste çok değerli hocalarımın tebrikleri eşliğinde yaptıkları güzel yorumlar en büyük motivasyon kaynağım oldu. Sanırım bu konçerto için bölüm ayrımı yapamam, her bölümde çok başka bir duygu var. Bölümün duruluğu 2022’deki Hazal’a çok şey ifade ediyordu, o yüzden belki de 2.
Bölümü biraz daha ayrı tutabilirim.

4-) 2023 yılında “Sığıntılar” adlı tiyatro oyununun müziklerini yazmışsın. Bu tiyatro oyunu nedir, konusu nedir? Ayrıca merak ediyorum, besteciliğe hala ilgin var mı? Bu tarz bir iş sana nasıl geldi ve sen neden kabul ettin? Bestecilikle her zaman uğraşır mıydın? Gelecekte acaba icracılığın yanında bir bestecilik kariyerin de olacak mı? Sen ne düşünüyorsun bu konular hakkında?
- 1900’lerde dönemin işçi sorununu ve sınıf ayrımını anlatan bir oyun. Tiyatrocu arkadaşım Ege EĞERCİ’nin yönetmenliğini yaptığı bu oyunun müziklerini de benim yapmamı rica etmişti ve bende mutlulukla kabul ettim. Çünkü yazmayı, üretmeyi çok seviyorum. Müziklerin sahnelere daha uyumlu olabilmesi için çokça kez provalarına katıldım, oyunun detaylarındaki fikirleri öğrenip bunları sentezleyerek müziğe aktarmaya çalıştım. Sonuç olarak 3 bölümlü bir eser ortaya çıkmış oldu. Yazdığım hiçbir şeyi daha önce paylaşmadım, böyle bir girişimim olmadı ancak ilerleyen dönemlerde kendimi tamamen hazır hissedersem paylaşabilirim. Sadece müzik değil, söz yazmayı da çok seviyorum. “Bestecilik” gibi bir başlık altına girmek istiyor muyum emin değilim, bu fazlasıyla iddialı; kendimi kelimelerle ifade edemediğimi hissettiğim zamanlarda başvurduğum en iyi ve rahatlatıcı yöntem…
5-) Çalıştığın eğitmenlerinden memnun musun? Bu konuda kendini şanslı hissediyor musun? Bir müzisyeni için eğitmeni her şeyidir desek yalan olmaz herhalde o kadar önem arz eden bir konu çünkü. Amcan Prof. Selahattin GÖRSEV ve baban Cenan HASIRCIOĞULLARI başta olmak üzere Hacettepe’de Öznur ORBAY, Sibel ÖZGÜN ve Sanem BERKALP ve bunun yanında oda müziği çalışmalarında da Erdoğan DAVRAN, Feza GÖKMEN, İrem BOZKURT, Evrim TURAN gibi eğitmenlerle çalışmışsın. Bu eğitmenlerin müzik yolculuğunda nasıl etki etti sana? Ayrıca amcan
ve babandan da ilk derslerini almış olman çok çok güzel. Bu nasıl bir his onu da özel olarak sormak isterim.
- Çalıştığım her bir hocanın emeği ve katkısı çok büyük, sonsuz minnettarım. En uzun eğitim sürecim ise her koşulda desteğini ve sevgisini hissettiren, hem en iyi mentor hem de hayata karşı duruşu ile en büyük idolüm olan değerli hocam Sanem BERKALP ile oldu. Onunla çok fazla şeyi öğrendim, sadece piyanoda nasıl iyi olunacağını değil; iyi insan olabilmeyi de kendi hayatıyla bize çok güzel öğretiyor. Bahsettiğim gibi müziğin diğer alanlarında, oda müziğinin önemi benim için çok büyük ve bu konuda da birbirinden kıymetli hocalarım oldu, çok mutluyum ve şanslı olduğumu düşünüyorum. Amcam Abant İzzet Baysal Üniversitesi Piyano Bölümü’nde Profesör, kuzenlerim de piyano öğretmeni ve babam da TRT Ankara Radyosu TSM Bağlama Sanatçısı olduğu için evin içerisinde müzikten kaçmanın imkanı yoktu. Hepsinin desteği ile müziğe başlamış oldum. Evde herkesin ortak dili müzik olduğu için benim çocukluğum hep çeşitli enstrümanlar ve piyano çevresinde geçti.
6-) Müzik dışında konuşacak olursak, TEMA Vakfı Gönüllüsü ve UNICEF Çocuk Hakları Atölyesinin bir üyesisin. Bunlar için ayrıyeten tebrik ederim seni, bu tarz projelerde ve vakıflarda gönüllü olmak, bir amaç uğruna çabalamak çok ama çok değerli bir şey gerçekten de. Neden bu yerlerde gönüllü olmak istedin? Senin için ne anlam ifade ediyor bu atölyeler ve vakıflar? Ayrıca TEMA Vakfı gönüllüsü olarak ve
UNICEF Çocuk Hakları Atölyesi üyesi olarak neler yapıyorsun? Bu kuruluşların amaçları nedir? Bize deneyimlerinden ve işin arka planından bilgiler verebilir misin?
- Doğaya ve hayvanlara gerçekten çok değer veriyorum. Bu nedenle 2020 yılında TEMA Vakfı gönüllüsü oldum. Açıkçası gönüllü olduktan kısa bir süre sonra pandemi olduğu için organize edilen birçok etkinlik iptal oldu ve katılamamış oldum ancak düzenli olarak ağaç dikim ve çevre organizasyonlarına destek veriyorum. Aslında arka planda gönüllüler ve bağışçılar olarak çok büyük bir ekip var ve sahada aktif olarak çalışan, emek veren birçok kişi bunu sadece gönüllü olarak yapıyor. Çocukların sahip olduğu ama bilmediği ve özellikle günümüzde ihmal edilen birçok hakkı var. Toplumsal konulara da duyarlı bir yapım olduğu için Çocuk-İnsan-Hayvan haklarına dair araştırma yaparken psikolog bir arkadaşımın Çocuk Hakları Atölyesi’nin moderatörlüğünü yaptığını öğrendim ve hemen ben de katıldım. Daha önce hiç duymadığım birçok şey öğrendim ve farkındalığımın çok az olduğunu fark ettim.
7-) Gelecek planların hakkında konuşalım mı Hazal? Gelecekte akademiden mi ilerlemek istiyorsun yoksa belki bir solistlik yolundan mı? Şu anda hali hazırda piyano öğrencilerin de var sanırım. Eğitmenliği sevdiğini düşündüğümden sanki akademi diyeceksin diye hissediyorum hahah. Yakın ve uzak gelecekteki planlarından bize bahseder misin?
- Bu soru 7-8 yıl önce sorulsaydı kesinlikle öğretmen olmak derdim, şu anda öğretmenlik yapmayı çok sevmeme rağmen bu konuda hala aynı düşünüyor muyum çok emin değilim. Sanırım “akademide kalıp öğretmen olursam aktif konser hayatım bitebilir” gibi bir düşünce yüzünden tereddütlü yaklaşıyorum ancak şundan eminim; piyano çalmayı, konser vermeyi ve oda müziği yapmayı sebep ne olursa olsun bırakmayacağım. Bu sayede öğrencilerime, sahnede olmayı ve o anı yönetebilmeyi daha iyi anlatabileceğimi düşünüyorum. Solo ve solist olarak konserlerle dolu, turnelerle yurt içi-yurt dışı birçok yeri gezerek yeni yerler keşfettiğim, sadece müzik alanında değil; birçok farklı alanda uzmanlaşıp kendimi tanıdığım bir gelecek hazırlamaya çalışıyorum…
Teşekkür ederim Hazal. Seninle tekrardan bir müzik sohbetinde buluştuğum için çok memnunum!
Aşağıya, zamanında Hazal ile yaptığımız Müzisyenlerle Sohbet canlı yayınının linkini de koyalım!







