Müzisyenlerle Sohbet #4 – Yağmur Çınar

GİRİŞ: Zamanında Müzisyenlerle Sohbet programına konuk olarak aldığım ve hem insanlığını hem de müzisyenliğini pek beğendiğim şık bir hanımefendiyle bugün sizlerleyiz. Yağmur’u yakından tanımanızı isterim. Kendisiyle yaptığımız keyifli söyleşi için Yağmur’a teşekkür ederim. Kendisiyle yaptığımız sohbeti sizin için aşağıya bırakıyorum.
1- Selam Yağmur, hoş geldin! Öncelikle tekrardan seninle burada buluşmak çok güzel, teşekkür ederim davetimi kabul ettiğin için. Seni tanıyabilir miyiz? Müzisyenlik hayatın nasıl başladı, nasıl ilerledi? Bugünlerde neler yapıyorsun?
- Selam Ayberk! Hoşbuldum, ben teşekkür ederim bu güzel teklif için. Öncelikle 22 yaşındayım ve Kocaelinde yaşıyorum. Müzisyenlik hayatım aslında hiç ummadığım bir şekilde başladı. Tamamen hobi amaçlı 14 yaşında bir sanat merkezinde keman eğitimi almaya başladım ve henüz kursa yazılmadan keman hakkında o kadar çok şey araştırmıştım ki, çoğu şeyi bilerek gitmiş oldum. El kol yatkınlığımdan dolayıda ilerlemem hızlı oldu. İlk keman hocam olan Sevda Pınar Yıldız beni çok güzel ilerletti ve üniversitede müzik okuyabileceğim hakkında beni bilgilendirdi. Biraz geç bir karar olmasına rağmen 17 yaşında bu sürece tamamen karar verdikten sonra ciddi bir hazırlık sürecine girmem gerektiğini anladım. Hazırlık sürecimde istanbula keman ve teori derslerine gitmeye başladım. Eda Okcebe ile teori ve solfej, Cenk Atasoy ile keman derslerine başladım ve Cenk hocam kemanda çok yol almamı sağladı, kendisi bilgisi ve desteğiyle hep yanımda oldu. Anadolu Lisesi okuduğum için aynı anda 2 şeyi yetiştirmeye çalışmak başlarda çok zor oldu benim için. Hem yetenek sınavlarına hazırlanıp hemde üniversite sınavına hazırlanmak o dönemde beni yormadıdiyemem açıkçası. 1 Yılın sonunda Kocaeli Üniversitesi Güzel SanatlarFakültesini kazandım ve Nazlı Başak Başak ile çalışmaya başladım. En başındanberi hayalim ve isteğim tabii ki konservatuvar oldu fakat bu kadar kısa süredekonservatuar sınavlarını yetiştiremedim. Güzel Sanatlar Fakültesinde okurkenpandeminin patlamasıyla birlikte hepimiz evlere kapandık o dönem ve onlinederslere başladık. Bende daha henüz vakit geç değilken tekrar hazırlanmaya vekonservatuvar sınavını denemeye karar verdim ve gerçekten kendime çok ağır birçalışma programı hazırlayarak tekrar Tekin Okcebe ile teori ve solfej derslerinebaşladım. Konservatuvar’da 5. sınıftan başlayıp lisansa kadar olan eğitimiyetiştirmeye çalışmam gerektiğinin farkındaydım bu yüzden çok yoğun tempodaçalıştım. Her sabah saat 9’da başlayıp akşam 11’de biten bir keman, teori ve solfejçalışmalarım vardı. Bu yoğun çalışma temposunun ardından Kocaeli ÜniversitesiDevlet Konservatuvarının sınavını kazandım ve Gonca Bilget’in öğrencisi oldum.Yani aslında pandemi bana yaradı ve çok güzel değerlendirdim diyebilirim.Lisans hayatımı çok verimli geçirdiğimi söyleyebilirim, bu süreçte yarışmalarakatıldım, yurtiçinde ve yurtdışında orkestralarda yer aldım. Keman hocam GoncaBilget beni bu konularda hep destekledi. Yoğun bir 4 Yılın ardından birkaç günönce bu okuldan mezun oldum. Gonca Hocamla birlikte çok güzel bir lisanshayatı geçirdim ve beni çok geliştirdi, bana her zaman inandı ve hep destekledi.
2- 17 yaşında müzik okumaya karar vermişsin. Şüphesiz ki bir insanın hayatında gelecekte ne yapacağına karar vermek çok değerli ve önemli. Sen neden bu kararı aldın 17 yaşında? Bu önemli kararı aldığın için pişman olmadığını biliyorum. Peki ya müzik olmasaydı hayatında, ne mesleği
yapmayı hayal ederdin?
- Kesinlikle katılıyorum müzik okuduğum için hiç pişman değilim. Benim için bu kararı vermek çok zor olmadı açıkçası çünkü isteğim çok netti. Müzik okumasaydım ne okurdum bilemiyorum. Psikoloji veya Felsefeyle ilgili bir bölüm olabilirdi.

3- Lisans 3. sınıfın sonlarında Vivaldi Uluslararası Müzik Yarışmasında Sonat kategorisinde 1. lik ödülü, aynı dönem içerisinde katıldığın Saint Saens Uluslararası Müzik Yarışmasında sonat kategorisinde 1.lik ödülü almışsın. Tüm bu başarılar elbette takdire şayan ve ben de hem naçizane kendimce hem de okuyucularımız adına seni tebrik ederim. Bu yarışmalar hakkındakideneyimlerini bize aktarır mısın? Bu yarışmalara nasıl hazırlandın?Birinciliklerin açıklandığında neler hissettin? Bunun yanında büyük besteci
Bartok’un söylediği ‘Yarışmalar atlar içindir, müzisyenler için değil.’ Sözüne katılıyor musun? sence de cidden yarışmalar müzisyenler için değil midir?
- Yarışmalar online şeklinde düzenlendi. Siteden kategorimi seçip video kaydımla birlikte katıldım. Ben 2 yarışmayada sonat kategorisinde katılmıştım.
Benim için güzel bir deneyim oldu açıkçası, sonuçlar açıklandığında kendimi çok güzel hissettim tabii ki, 1. seçilmek çok iyi hissettirdi. Bartok’un sözüne hem katılıyorum hemde katılmıyorum diyebilirim. Tabii ki müzisyenlik bir yarış formatında olan bir şey değil ama hepimizin maalesef günümüz şartlarında kendimizi öne çıkarmaya ihtiyacı var. Neticede yarışmaların ne kadar iyi bir müzisyen olduğumuzu kanıtladığını ve belirlediğini düşünmüyorum.
4- Mayıs ayında Western Balkans Youth Orchestra’nın seçmelerine katılarak orkestranın temmuz ayındaki turnesinde yer almaya hak kazandın ve turneye çıktınız. Bu sanırım daha olmadı yani bu seneki temmuzda başlayacak. Öncelikle tebrik ederim. İkinci olarak da neden bu orkestranın seçmelerine katıldın?
Kazandığın için mutlusundur elbette ama senin için başka ne anlam ifade ediyor bu kazandığın hak onu merak ediyorum. Bunun yanında, turne ile ilgili deneyimlerini de merak ediyorum.
- Öncelikle teşekkür ederim, bu orkestrayı daha önce araştırarak biraz bilgi sahibi olmuştum ve temmuz ayında turne yapacaklarını duyunca hemen istenilen eserlerin pasajlarına çalışıp kayıt aldım ve gönderdim, seçilmem bu şekilde oldu. Emeklerimin karşılığını almak tabii ki çok iyi hissettirdi. Provalarımız Cetinje’de başladı. 13 gün boyunca grup provaları ve tutti provalarla çok sıkı bir şekilde çalıştırıldık. Grup provalarımızda her enstrümanı çalıştıran ayrı bir koç vardı. Kemancılar olarak Catherine Myerscough ile çalıştık ve bizi eserlerimize çok güzel hazırladı. Ondan farklı teknikler ve çalışma stilleri öğrendik. Aynı zamanda ders sonlarında bize vücudumuzu rahatlatacak ve esnememizi sağlayacak birkaç meditasyon gösterdi. Şefimiz Desar Sulejmani bize çok şey kattı ve konserlere en iyi şekilde hazırladı. Sıkı bir 13 günün ardından yola çıktık ve turneye başladık. Montenegro, Bosna-Hersek, Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Sırbistan ve son olarak Almanya Berlin Konzerthaus’da konserimizi yapıp turneyi bitirdik. Eserlerimiz şunlardı; Giussepe Verdi- Overture La forza Del Destino, Heitor Villa Lobos- O papagaio do Moleque, Manuel de Falla- Spanisch Dance No.1 La Vida Breve, Modest Mussorgsky- Pictures at an exhibition. Bu eserlerin yanı sıra balkan ülkelerinin kendi kültürlerine özgü bazı parçalarının orkestra düzenlemelerini de çaldık. Bu 1 aylık süreç bizim için çok geliştirici oldu, aynı zamanda çok eğlenceli geçti. Farklı milletlerden insanlarla tanışmak ve onlarla birlikte müzik yapmak, yolculuk yapmak ve vakit geçirmek gerçekten inanılmaz güzel bir deneyimdi. Müziğin evrensel bir dil olduğunu canlı bir şekilde deneyimlemek harikaydı diyebilirim. Her bir konser bizim için çok keyifli geçti. Özellikle Berlin Konzerthaus’taki konserimizde atmosfer harikaydı. Seyirci atmosferi ve o güzel salonda konser vermek bizim için çok keyifli geçti.

5- Eğitmen anlamında memnun musun hayatından? Sevda Pınar Yılmaz, Cenk Atasoy, Nazlı Başak, Tekin Okcebe gibi eğitmenlerin olmuş hayatında. Bu eğitmenlerin cidden sana büyük katkılar sağladı mı? Çünkü biliyorsun öğrencisi için eğitmeni çok çok önemli. Sen bu anlamda kendini şanslı hissediyor musun?
- Öğretmen konusunda gerçekten başından beri çok şanslı olduğumu söyleyebilirim. Sevda Pınar Yıldız, Cenk Atasoy, Tekin Okcebe, Nazlı Başak Başak, Gonca Bilget.. Hepsinin hayatımdaki yeri çok ayrıdır, her eğitmenimden farklı farklı çok fazla şey öğrendim ve ilerlememde bana çok katkısı oldu, hayatıma giren bütün eğitmenlerim hep destekçim oldu ve bana hep inandılar.
6- Gelecekteki planların neler? Yakın gelecekte sanırım bu temmuz ayı turnesini geçirmek var planların arasında. Peki ya uzak gelecekte neler düşünüyorsun? Akademisyen mi olmak istersin yoksa bir orkestranın kadrolu keman üyesi mi yoksa turneden turneye koşan bir solist mi? Bize biraz gelecek planlarından bahset lütfen.
- Şimdilik planlarım arasında dediğin gibi temmuz ayında katılacağım turne var. Onun haricinde döndüğümde Yüksek Lisans programlarına başvurmak istiyorum, tabii yanı sıra yurtiçi ve yurtdışında orkestra sınavlarına girmeyi düşünüyorum. Sanırım süreç yeni başlıyor.. Yapmak istediğim çok şey var ama tabii ki öncelikli hedefim enstrüman konusunda kendimi geliştirmeye devam etmek. Akademisyenlikte hedeflerim arasında.
Teşekkür ederim bu keyifli söyleşi için Yağmur! Seninle konuşmak her zaman
güzel!







