Müzisyenlerle Sohbet Bölüm 6 – Çağla Turhan

Çağla Turhan, ülkemizin önemli trombon sanatçılarından birisi ve geleceği parlak olan bir genç yeteneğidir. Kendisiyle uzun zaman önce yaptığım canlı söyleşinin ardından Türkiye Klasik Müzik Topluluğu’na özel olarak bir kez daha söyleşi yapmak istedim ne demişler, söz uçar yazı kalır. Bu röportajı yaptığım için gerçekten pek memnunum. Çağla Turhan’ı tanımayanlarınız için bu konuda tanımanıza vesile olabilmek, benim için büyük bir şans. Çok sevdiğim Çağla’ya da bu söyleşide bulunmak istediği için teşekkürlerimi iletirim. Dilerseniz, sizleri söyleşimizle yalnız bırakayım. İyi okumalar diliyorum.

1-) Selam Çağla! Seninle tekrardan sohbet etmek, söyleşi yapmak çok ama çok keyifli. Öncelikle senden kısa bir özet isteyeceğim hayatına dair. Çağla’nın ağzından bize Çağla Turhan’dan biraz bahseder misin?

  • Selam Ayberk! Beni tekrardan bir söyleşi için çağırdığın için çok teşekkür ederim. Küçüklüğümden beri hep müzisyen olma hayalini kurdum, ve ailemin de sağladığı destek sayesinde 7 yaşımdan itibaren piyano, gitar ve saksafon gibi bir çok enstruman çalıp sanat ile hep ilgilendim. Profesyonel müzik eğitimime 13 yaşımda Bilkent’in Müzik Hazırlık Ortaokuluna trombon ile başladım. Başladığımda enstrumanım hakkında fazla bilgiye sahip olmasam da (trombon öğretmenim Cem Güngör’ün de sayesinde) zamanla çok sevdim ve Türkiye’de birçok orkestra’da yer almanın yanı sıra bir sürü değişik projelerde yer alma fırsatını da yakaladım. 18 yaşımda Lisans eğitimim için Berlin’e taşındım, ve şu anda eğitimimi Hanns Eisler Müzik Üniversitesi’nde devam ediyorum. Bunun yanında “Staatskapelle Halle” Orkestrası’nın akademisinin bir parçasıyım, Berlin’de “Westerland” müzik okulunda trombon ve piyano öğretmeniyim, ve “Sonora Berlin” ve “Asambura Ensemble” gibi çeşitli müzik grupları ile konserler veriyorum.

2-) Çağla, hem Türkiye’de hem de Almanya’da müzik eğitimi almışsın ve bu sürede yerli yabancı fark etmeksizin birçok farklı usta isimle çalışma fırsatı elde etmişsin. Yurtdışı serüvenini bize biraz daha detaylı açar mısın? Neden Almanya? Neden yurtdışına gitmek istedin? Bu serüvenin zorlukları neler oldu? Bunun yanında, yurtdışına alışma sürecin nasıl geçti? Emin ol, yurtdışına gitmek isteyen o kadar fazla müzisyen adayı var ki! Bu diyeceklerin altın değerinde olacaktır onlar için.

  • Almanya’yı tercih etme sebebim klasik müzik için şu anda bir dünya merkezi olması, ve bu yüzden müzisyenler için bir çok fırsat sunması. Ayrıca Üniversiteler’in ve özellikle Orkestraların seviyeleri çok yüksek, bu yüzden de kendi gelişimim için eğitim görmek istediğim bir yerdi. Gitmek benim için özellikle zor bir süreç oldu, çünkü maalesef lise mezuniyetim 2020 senesinde gerçekleşti ve Pandemi’nin tam ortasına denk geldi. Sokağa çıkma yasağı olduğu için Üniversite giriş sınavları için enstrumanıma evde çalışmak zorunda kaldım, ve maalesef bazı komşularımız bu duruma fazla anlayış gösteremediler. Enstrumanımın mesleğim olduğunu, ve çalışmak zorunda olduğumu anlatmaya çalışmamıza ve enstruman çalmamı sadece komşularımız ile anlaşılan saatlere ayarladığım halde maalesef her gün şikayet alıyorduk. Bunun üzerine sınırlar kapandı, ve ben davet edildiğim hiç bir sınava gidemedim. Sadece “Hanns Eisler” Üniversitesi bana online (Zoom üzerinden) sınav yapma fırsatını sundu, ve bu şekilde aylarca sıkı çalışmanın sonunda sınavı kazanabildim, ve Berlin’de okuma hakkı kazandım. Berlin’e taşındığımda sınırlar hala Pandemi yüzünden kapalıydı, bu yüzden taşınmaya tek başıma gittim. Alışma süreci bu yüzden benim için zorlu geçti, ama atlattığımda beni ne kadar güçlendirdiğini ve özgüvenimi arttırdığını fark ettim. Şimdi karşılaştığım bütün zorluklara rağmen burada yaşadığım ve okuduğum için çok mutluyum.

3-) Peki Çağla yurtdışına gitmek isteyen bir müzisyen adayı için vereceğin en önemli tavsiyeler neler olur? Neler yapmalılar, neler yapmamalılar? Senin kendi hayatında ‘hata’ olarak değerlendirdiğin ve ‘keşke daha farklı yapsaydım’ dediğin neler oldu yurtdışı çatısı altında konuşursak?

  • Bu konuda verebileceğim en önemli tavsiye düzenli ve sıkı çalışmak olabilir, ve sadece enstruman sınavı için değil, müzik teorisi, piyano ve (eğer gerekliyse) dil sınavları için çalışmayı da ihmal etmemek. Sınavlar zorlayıcı, ve çalışma süreci stresli geçebiliyor, ama deneyimlerimden gördüklerim (en azından Almanya için) verdiğiniz emeğin karşılığını çoğunlukla alabiliyorsunuz. Benim deneyimimde kontrolüm dışında bir sürü engelleyici zorluk da oldu, ve Üniversitem’in son dakika’da online sınav yapma kararı alması benim için çok büyük bir şans oldu. Bu yüzden her ne kadar hayal kırıklığı yaratsa da, kontrol edemeyeceğiniz engelleyici zorlukların hevesinizi kırmasını, veya mesleğinize olan sevginizi azaltmasına izin vermemek söyleyebileceğim bir başka çok önemli bir tavsiye. Son tavsiyem de başvurmayı düşündüğünüz Üniversitelerin Profesörleri ile imkanınız varsa sınavdan önce ders yapmanız.

4-) Trombon çalıyorsun. Ülkemizde trombon, tuba gibi üflemeli çalgılara duyulan istek sanki piyano ya da keman kadar değil. Sen bunun sebebini neye bağlıyorsun? Yurtdışında durum farklı mı?

  • Genel olarak bakır nefesli enstrumanlarının piyano ya da keman kadar bilindiğini düşünmüyorum. Yeni tanıştığım insanlara trombon çaldığımı söylediğimde çoğu zaman enstrumanın kendisinin ne olduğunu bilmiyorlar ya da başka bir enstruman ile karıştırıyorlar. Maalesef profesyonel müzisyenler arasında bile çoğunlukla bakır nefesli enstumanların repertuvarı’nın çok bilinmediğini ve genellikle önyargı ile yaklaşıldığını gözlemliyorum. Bir sebebinin ülkemizde çok görülmeyen enstrumanlar olduğunu düşünüyorum, çünkü geleneklerinde bulunan bir çok ülkede bu durum daha iyi. Örneğin Almanya’da bir çok kilise’de adı “Trombon korosu” olarak bilinenbakır nefesli müzik gurupları düzenli olarak çalıyorlar, ya da İspanya gibi bir çok Avrupa ülkelerinde geleneksel nefesli orkestraları meşhur ve bu nedenle çok kişi küçük yaşta nefesli enstruman çalmaya başlıyor. Trombon’un geniş ve çok çeşitli repertuvarını ülkemizde ve yurt dışında temsil ederek bu duruma ben de katkı sağlamayı umuyorum.

5-) Trombonun hayatındaki rolü nedir? Trombonun senin için anlamını çok merak ediyorum. Bir müzisyen için enstrümanı, çocuğu gibidir derler. Trombonun da senin çocuğun gibidir diyebilir miyiz bu söze göre? (:

  • Trombon’u çocuğum yerine artık hayatım gibi düşünmeye başladım. Zamanımın çoğunu mesleğime adıyorum ve mesleğimi çok sevdiğim için bunu da seve seve yapıyorum. Kendimi bildim bileli hep bir şekilde müzik yapmak istedim ve hayatımın anlamını böyle yorumladım, şimdi bunu mesleğim olarak yapabilmek beni çok mutlu ediyor 🙂

6-) Eğer bir anda trombon çalmak yasaklansaydı, başka hangi enstrümanı çalardın ve neden? Ha elbette her zaman ‘enstrüman çalmazdım şu mesleği yapardım’ seçeneği de var. O yüzden soruyu iki kısma ayırıyorum. İkinci kısmı da eğer bir anda müzisyenlik yasak olsaydı, hangi mesleği yapardın ve neden diye soracağım! (:

  • Eğer Trombon çalmak yasaklansaydı viyolonsel çalmak isterdim. İnanılmaz bir sese sahip, çok yönlü ve etkileyici bir enstruman olmasını trombon’a çok yakın buluyorum. Obua veya Flüt gibi bir tahta nefesli enstruman da çalmak isterdim. Müzisyenlik yasak olsaydı yine de sanat ile uğraşmak isterdim. Bu konuda çok yetenekli olmasam da herhalde ressam veya bir yazar olabilirdim, ama pek başarılı olacağımı sanmıyorum o yüzden iyi ki müzisyenlik yasak değil 🙂

7-) Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası, Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası, Bilkent Gençlik Orkestrası gibi ülkemizdeki çok sayıda gençlik orkestrasında görevler aldın. Bu deneyimlerini bizimle de paylaşır mısın? Özellikle TUGFO’yu merak ediyorum. Turnenizi bize anlatır mısın? Sana katkıları neler oldu bu turnenin? TUGFO, kanaatimce ülkemizdeki en değerli gençlik orkestralarından birisi ve gençlere inanılmaz şanslar tanıyor. Sana katkısı ne oldu bu sürecin?

  • Yer aldığım gençlik orkestralarından Bilkent Gençlik ve Ankara Gençlik Orkestraları’nda uzun süre düzenli olarak bulundum, ve bana kattıkları orkestra deneyiminin benim için değeri biçilemez. Lise eğitimimde arkadaşlarım ile birlikte orkestra repertuvarını tanımak ve bir sürü değerli Orkestra şefi ve öğretmenlerimiz ile çalışma fırsatını bana tanıdı. Bunun yanında Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası ile Rimsky Korsakov’un Trombon Konçertosu’nu seslendirme imkanı’na da sahip olduğum için çok mutluyum. TUGFO’nun 2023 turnesine katıldım. Bu turnenin bana kattığı en önemli şey bir orkestra müzisyeni için çok önemli eserleri yüksek seviyeli bir gençlik orkestrası’nda deneyimleyebilmek ve bu eserleri eğitmenlerimiz ile çalışabilmek oldu. Bunun yanında Avrupa’nın bir çok ünlü konser salonu’nda konser verme fırsatı bence gençlere tanıdığı en büyük katkılar.

😎 Birçok usta isimle çalışma fırsatın oldu. Efe Erdem, James Williams, Kriss Garfitt, Christian Lindberg bu isimlerden bazıları. Ustalık sınıfları, bir müzisyenin hayatında söylenildiği kadar kritik bir role sahip mi? Sen bu ustalarla çalışmaktan nasıl geri dönütler aldın? Son olarak ‘Keşke bu isimle de çalışsaydım!’ dediğin bir isim/isimler var mı?

  • Ustalık sınıfları bence bir müzisyen için kesinlikle çok önemli fırsatlar. Ustalık sınıfları dışında çalışma fırsatınızın olmayacağı çok iyi müzisyenlerin bakış açısını alma, ve yine normal şartlar altında belki tanışamayacağınız sizinle aynı enstrumanı çalan yaşıtlarınızı tanıma imkanınız oluyor. Bilkent’deki trombon öğretmenlerim bizim için bir sürü ustalık sınıfı düzenliyordu, ve bu sayede bir çok ünlü tromboncu ile tanışıp ders yapma fırsatım oldu, ve ayrıca Türkiye’nin farklı yerlerinden bir sürü bakır nefesli enstruman çalan yaşıtım ile tanıştım.

9-) Çağla, gelecekteki planların nelerdir? Sadece öğrenci değil aynı zamanda öğretmenlik de yapıyorsun sanırım bir müzik kurumunda Almanya’da. Akademiden mi ilerleyeceksin? Belki orkestralardan devam edersin? Bunun yanında yakın zamanda kayıt projelerin var mı? Bize biraz yakın ve uzak gelecekten bahseder misin? Aklında nasıl planlar var?

  • Yakın gelecekte önceliğim Lisans eğitimimi tamamlamak. Sonrasında Almanya’da Yüksek Lisans eğitimimi de tamamlamak istiyorum. Öğretmenlik yaptığım müzik okulu’nda öğrenci sayımı yükseltmek ve mesleğimin bu tarafını genel olarak geliştirmek istiyorum. Kariyerime ileride orkestrada devam etmek istiyorum, bu yüzden şu anda bulunduğum akademi’nin bana sunduğu fırsatları değerlendirmek ve mümkün olduğu kadar deneyim kazanmak istiyorum. Yakın zamanda “Asambura” Modern müzik grubu’nun bir Cd kayıt projesinde bulundum, ve ayrıca arkadaşlarım ile kurduğum “Sonora Berlin” Latin müzikleri grubu ile de kayıtlar yapıyoruz. Bu tarz değişik ve zevk veren projelere devam etmek istiyorum.

Çağla’nın çok değerli bir kaydını sizinle paylaşmak isteriz. Rimsky Korsakov’un Trombon Konçertosu’nun kaydını aşağıda bulabilirsiniz!

Etiketler

Ne düşünüyorsun ?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Henüz bir yorum yok.